Bilim ve teknolojinin ba
ş döndürücü bir hızla geliştiği ve bir o kadar da insanoğlunuyaln
ızlığa ittiği çağımızda; birçok kişi yaşamını planlayıp yönetebileceğini, yaşamdakigidi
şatı belirleyebileceğini ve hatta her şeyi kontrol altına alabileceğini iddia ediyor. Fakatbu, ya
şamımız ve ilişkilerimiz açısından fevkalade ters bir yaklaşım. Var oluşumuz ile ilgilien küçük bir etkimiz olmad
ığı gibi; hangi aileye doğacağımız, ebeveynlerimizin kimlerolaca
ğı, ne kadar uzun ya da kısa yaşayacağımız gibi varlığımızı belirleyen kesit vezamanlara yönelik de hiçbir etkimiz ya da gücümüz yok. Bize verilmi
ş yaşamda ancakdengelerle ve dengeleri gözeterek var olabilece
ğimizi bilmek durumundayız.İ
lişkileri ve ilişkiyi meydana getiren sevgiyi de aynı bakış açısıyla değerlendirebiliriz. Tıpkıya
şamımızdaki gibi, ilişkilerin de ömrünün ne kadar uzun, ne kadar kısa olacağınıkestiremeyiz. Bunun süresini belirlemek de hiçbir
şekilde elimizde değildir. Bize hediyeedilen bu sürede onu beslemeyi ve ona bakmay
ı becerebilir ya da beceremeyiz. Buradaya
şam boyu sürecek bir ilişkinin idealini ya da bunun nasıl olması gerektiğinin ahlakanlay
ışını savunmuyorum. Bu, yaşama karşı dürüst olmazdı. İlişkileri biz planlayıpyönetemeyiz, o sadece aniden gelir ve olur. Asla ne kadar sürece
ğini bilemeyiz. Biz onukoydu
ğumuz bir takım kurallar, fikirler ve ilişki “etiği” yönünde zorlarsak, o henüz doğrubir
şekilde filizlenemeden ölür. Fakat bu gerçeğe rağmen, yaşamın genelinde yaptığımızgibi bir ili
şkinin uzun ve sağlıklı olabilmesi için nelere ihtiyacı olduğunu sorgularız. Saygılı,dikkatli ya da dikkatsiz davranabiliriz, ciddi ya da özensiz olabiliriz, kendimizi ili
şkiyebirlikte geli
şmek üzere bırakabilir veya buna hiç hazır hissetmeyiz, ilişkinin bizi ortak birş
ekle sokmasına izin verebilir veya beklenti ve düşüncelerimizi hep ön planda tutarız. Veili
şkide yaşadığımız krizleri, acılar ile örtülü “deri değiştirme” ve gelişmeye yönelik şanslarolarak de
ğerlendirebilir veya her şeyden vazgeçebiliriz. Hiçbir zaman kumanda elimizdeolmasa da daima bir seçimimiz vard
ır.Biriyle kar
şılaştığımızda sevgi oluşacaksa bu tamamen bilinmez bir yerden, kendizaman
ında ve onun kendi koşullarına göre gelir. Sevgi istediği zaman, istediği kişi ilegelir; “kimin arac
ılığıyla” ve “nasıl”ını kendi belirler. Ona sadece teslim oluruz. Buba
şlangıçta da böyle idi, bundan sonra da böyle olacak. Ama böyle olmasını ve ona teslimolmay
ı istemeyiz. Bizde eksik olanı, arzuladığımızı almayı hedefleriz, hatta bunun içinçal
ışmak ve mücadele etmek isteriz; bir kere sahip olduğumuzda da her şeye rağmens
ımsıkı tutmak için çabalarız. İşte o anda mücadeleye başlarız ve bu da sonun başlangıcıolabilir. Çünkü tutmak istedi
ğimiz, tutmaya çalıştığız şeyin kabıdır sadece; içi değil… Oysasevgi bir ku
ştan bile daha özgürdür. Onu tutmak isteyen yumruk, eğer sevgi son anda bus
ıkıştırılmadan ustaca sıvışamamışsa, sıkar ve bastırır. İşte özellikle bu eşe olan özlem,ona duyulan ba
ğ, birleşme ve birlikte erime tutkusu, sonsuza dek onunla olma arzusu,sevginin bir parças
ıdır ve bize uçarak gelir. Daha düne kadar özgür, bağımsız olmakhedefindeyken, bir anda bir ok olur ve sadece onunla birlikte olmak üzere hedefe
kilitlenirsin.
İşte bu halde ilişkiye başlarız. Bazen bundan bir evlilik doğar, o zaman sevgiyasalla
şır. Yasal sözcüğü, bağlayıcı etkilere sahiptir: Görünen içsel ve görünmeyen dışsaletkilere. Baz
ıları bir evliliğin sevgiyi ve partneri kapsamak, bağlamak anlamına dageldi
ğini söyler. Oysa sevgi hep hürdür ve öylede kalacaktır. Resmi olarak da hiçbirş
ekilde bağlanamaz. Sevgi hiçbir zaman bize ait olmaz, hep özgürdür. Bu bazılarıncayanl
ış algılanıp, “onunla istediğim gibi özgürce var olabilirim” düşüncesine dönüştüğünde,genelde çok a
ğır ve sert etkileri olan durumların yaşanması kaçınılmaz olur. Böyledü
şünüp davranan kişi, gerçek sevgiyi tecrübe etme şansını hiç yakalayamaz. Sevgi tabiiki özgürdür, ama o sat
ın alınıp bir müddet kullandıktan sona atılabilecek bir nesne aslade
ğildir. O her şeyiyle hürdür, çünkü kimseye ait değildir. O bir güçtür. Kendi başına varolabilen, bizi de kapsayan ama bizim onu kapsayamayaca
ğımız bir güçtür sevgi. Onuniçinde olabiliriz, o zaman o da bizim içimizde olur, ama ona asla sahip olamay
ız. O bizesahiptir ve bizi istedi
ği süre içine alır ve bizi bağlar. Özgür olduğu halde kendini güvenleona b
ırakanları bağlar.Peki, ili
şki, evlilik ne demektir? Ortak bir sadakat ile iki kişinin üzerindeki irade dışı ortakbir güce teslim olup, yanarak birle
şmeleri, bir araya getirilmeleri demektir. Başlangıcı vesonras
ını da hareket ettirip yönetecek, bazen acıtacak, yakacak bu güce kendini güvenleb
ırakıp olacaklara “evet” demektir.Mehmet Zarars
ızoğlu, İstanbul 2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder