“Yapacağın bir şey yoksa duracağın yeri bil” felsefesinden yola çıkarsak,vazgeçmenin de bir erdem olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.Vazgeçmeyi bir yenilgi olarak görmemek lazım.Bu noktada,”insan vazgeçebildiği şeylerin karşısında güçlü durur” önermesini hatırlatmakta fayda var.
Vazgeçmedeki gücünüzü kıracak pişmanlıklar bekler pusuda her daim.Dirençli bir duruş sergilemek gerekiyor o yüzden.Pişman olacaksan vazgeçmeyeceksin,vazgeçmişsen pişman olmayacaksın.
Ahmet Atlan” zamanında vazgeçebilen biri yeniden kazanabilir belki ama vazgeçmekte geç kalan birinin hiç kazanma şansı yok” diyor….
Bir vazgeçişi anlamlı kılacak birden çok şey olmalıdır insan hayatında.Yoksa vazgeçmeleriniz de vazgeçmekten vazgeçer.Öyle kalakalırsınız bir boşlukta.Sanki dövüşmeden dayak yemiş gibisiniz gibi…..sanki kendi cevapsızlığımızda yüzleşip,kendimizi sorgulamayı unutmuşsunuz gibi…bir nedenler silsilesi ve karşılığını bulan sorular olmalı vazgeçmenin aritmetiğinde….vazgeçilene bırakılan sorgular sizi özgür yapmaz.Bırakmaz peşinizi ona yüklediğinizi sandıklarınız.
Özgürlük dediğiniz şey,”hiçbir şeyin” size sunduğu boşluk olur o vakit.Bu yüzden kuvvetli olmalıdır vazgeçmenin argümanları.Yaralamadan,yıkmadan vazgeçmeyi ve günü geldiğinde gülümsemeler ve affetmelerle geri dönebilmeyi bilmeli insan.Ağlamayacak kadar vazgeçebilmek,gülümseyerek geri dönebilmenin sırrıdır.
“Merak ediyorsan eğer,Giderken ölümüme bıraktığın yalnızlık,Kendisiyle yaşamayı öğretti bana.Uslanmış değilim yani,Islanmış olsam da gözyaşımdan…..
Kahraman Tazeoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder