27 Nis 2010

Ölümüne terkedilmek!

Kadın gözlerini ufka dikmiş dizinde yatan çocuğun saçını
okşuyordu."Bir gün, ölürsem üzülürmüsün" dedi.Sanki bir gün öleceğini
bilir gibi.
Çocuk "Anne ölüm ne demek"dedi.Sanki hiç ölümü duymamış gibi.Ölüm dedi
kadın...Önce biraz yutkundu.Sonra kısa bir sessizlik oldu.
Ölümdedi kadın"Gidipte dönmemek.Yanında olman gerekenleri istemeden terketmek."
Çocuk istemeden terkedilmek istemiyordu.Gelecekte istemeden
terkedeceğini bilmeden.
"Anne çok üzülürüm" dedi çocuk. Anne ve çocuk yutkundu.Kadın bunu
neden söylediğini bilmiyordu.Çocuk, annesinin ölümene terketmesinden
korkuyordu.

Aradan aylar geçti kadında çocukta ölümü unuttu.Kadın bayram
arifesinde ertesi gün için hazırlanıyordu.
Sabah kendine en çok yakışan elbiseyi giyecekti.Henüz ne giyeceğini bilmeden.
Çocukları bayram olacak diye seviniyor, kendilerince oyunlar
oynuyordu.Oyunun adı tüfekle kapıdaki takvimi vurmaktı.
Küçük çocuk bunun tehlikeli olduğunu biliyordu.Ama henüz sözü abisine
geçmiyordu.
Çocuk "Babam kızar tüfekle oynama dedi"Abisi"Babam kurbanlık almaya
gitti, hemen gelmez dedi"Henüz kurbanın kim olduğunu bilmeden.
Küçük kardeş odayı terketti.Salona annesinin yanına gitti. Anne ne
yapıyorsun dedi"Yarın için hazırlık yapıyorum,sana tatlı yapacam"
dedi.
Çocuk "Yarın kurban bayramı tatlı olmaz ki" dedi bilmiş haliyle.Kadın
çocuğa sarılıp yanağından öptü.
"Sen bu kadar tatlıyken tatlıya ne gerek var, kurban olduğum" dedi.
Henüz kurbanın kim olduğunu bilmeden.
Kadının aklına ocaktaki yemek geldi.Telaşla mutvağa yöneldi.Çocukta
peşinden.Kadın telaşla mutvağın kapısını açtı.
Tüfekle oynayan çocuk telaşla tetiğe bastı. Kadın telaşsız bir şekilde
kirişe yığıldı.
Çocuk telaşla bağırdı"Anne sakın ölme, sakın beni terketme,nereye
gittiysen geri dön ya da gittiğin yere beni de götür anne..."

Hepimiz bu hayatta bir yerlere gideriz.Her gideceğimiz yeri önceden biliriz.
Bazen hazırlıklı gideriz, bazen yolda hazırlanırız. Ama her gidilen
yer mutlaka bir hazırlık ister.
İş için gidilecek yere çalışmalarımızı götürürüz. Tatil için
gideceğimiz yere elbiselerimizi.
Her yerin ama gidilecek her yerin mutlaka bir hazırlığı vardır.
Peki asıl gideceğimiz yer için ne kadar hazırız? Herkes gideceği yer
için kendince hazırlanır.
Kimi tatile beş valizle gider, kimi için sırt çantası yeter. Peki sana
ne kadarı yetiyor?
Gideceği yeri bilen kendine ne kadar yeteceğini bilir.Ya gideceğin
yeri bilmiyorsan, ne kadarı yeterlidir?
Dünyada gidilecek her yer hakkında bir bilgi vardır. Yeter ki insan
gidilecek yeri merak etsin.

Her giden arkasında birşeyleri bırakır.İş,eş,çocuk,para...Her giden
peşinden mutlaka bir iz bırakır. Peki, sen peşinde nasıl bir iz
bıraktın?
Herkes peşinde iyi bir iz bırakmak ister. Bunun için gece gündüz
çalışır,sanki hiç gitmeyecekmiş gibi.Sanki bir gün ölmeyecekmiş gibi.
Herkes başta deli gibi sever sanki bir gün terketmeyecekmiş gibi.
İsteyerek ama isteyerek herkes birgün, birilerini ölümüne terkeder.
İnsan ölünce istemeden terkeder.Peki, sen ölmeden kimi dönmemek üzere
terkettin?
Herkes bu dünyada iyi bir iz bırakmak ister. Peki sen, ölümüne
terkedeceklerinde nasıl bir iz bıraktın.

Çocuk bayramlıklarını giydi sanki bayramın bir anlamı varmış gibi.
Kadına bayramlığını giydirdiler sanki bayrama gidiyormuş gibi. Çocuk
annesini düşündü,içi üşüdü.
Dışardan sesler geliyordu.Çocuk telaşla belki annemdir diye kapıya
koştu.Gelen annesiydi.Kalabalığın ortasında,tam olması gereken
yerde,omuzların üstünde.
Omuzların üstünde taşınıyordu, belliki sadece kendi değil herkes
annesini seviyordu.
Anne diye koştu, biri elinden tuttu. Sonra kulağına eğilip her çocuğa
söyleneni söyledi. "Bak annen melek oldu,sana yukarıdan
bakacak,sanmaki seni terketti."
Oysa ki onun annesi zaten bir melekti, her anne gibi. Melek olmak için
7 yaşında çocuk terkedilmezdi.
Çocukluk aklı işte.Herkes bir gün birilerini terkeder.Mesele geride
ne bıraktığınla ilgili.

Anne geri bıraktığın seni özledi.Zaman önceleri yavaş sonraları çok
hızlı geçti.Sonra çocuk seni özlediği günleri özledi.
Çünkü insan zamanla ölümüde unutuyor, ölenleride. İnsan ancak böyle dayanıyor.
Çünkü yoku var eden yokluğunda sabrını veriyor.Herkes ölüyor mesele
ölümü kabullenmekte.
Herkes bu dünyaya bir iz bırakıyor.İzinden yürüyorum ANNE...

Dönüşüm Konağı
Ayhan Acar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder