Mali okuryazarlık ve bununla birlikte kendimiz olma yolunda fiziksel,ruhsal ve duygusal gelişimimize katkı sağlamasına yönelik tüm deneyimlerin paylaşılması adına..
14 Nis 2010
Topun peşinden koşmak mı? Topu koşturmak mı?
Bir zamanlar küçük eski bir köy varmış.Yaşanası bir yermiş,ama bir sorunu varmış.Köyde su sıkıntısı çekilirmiş.Bu sorunu kökten çözmek için köyün yaşlıları köye günlük olarak su getirme işini ihaleye çıkarmaya karar vermişler.İki kişi adaylığını koymuş,köyün yaşlıları her ikisiyle de anlaşma imzalamışlar.Biraz rekabet fiyatları düşük tutar,bizi de susuz kalmaktan kurtarır diye düşünmüşler.(Buradaki köylüler de demek ki rekabetin iyi bir şey olduğuna vakıflar)
İhaleyi alanlardan ilki, Ed hemen koşup paslanmaz çelikten iki kova alır,birbuçuk km.ötedeki göle gider,sabahtan akşama dek köye su taşımaya koyulur.Tanyerinden günbatımına dek elinde iki kova hiç durmadan su taşıdığı için hemen para kazanmaya başlar.Getridiği suyu köylülerin inşa ettiği sarnıca doldurur.Her sabah köy halkı yataklarındayken yollara düşüp uyandıklarında yeterli su bulmalarını sağlamak zorundadır.Yorucu bir iştir,ama para kazandığı için mutludur,ihaleye girip işi alan iki kişiden biri olduğuna sevinmektedir.
İkinci kişi,Bill bir süre ortalıkta görünmez Bu durum aylar sürünce rakipsiz görünen Ed sevinir.Bütün parayı o kazanmaktadır.
Biil ise Ed ile rekabet etmek üzere iki kova satın almak yerine Bill iş planı yapmayı yeğlemiştir:Bir şirket kurar,dört yatırımcı bulur ve şirketin başına bir yönetici getirir;altı ay sonra da inşaat ekibiyle çıkagelir.Bir yıl içinde gölden köye geniş çaplı paslanmaz çelikten su borusu hattı döşer.
Açılış töreninde Biil kendi taşıdığı suyun Ed'in getirdiği sudan daha temiz olduğuna değinir.O suyla ilgili şikayetler kulağına gelmiştir.Aynı zamanda köye haftanın yedi günü 24 saat boyunca su sağlayabileceğine işaret eder.Ed yalnızca iş günlerinde su taşımaktadır…Hafta sonlarında çalışmaz.Bill,ayrıca daha sağlıklı ve güvenilir olan bu su karşılığında Ed'in aldığı ücretin %75'ini alacağını ilan eder.Bunu alkışlarla karşılayan köy halkı hemen yollara düşer,Bill'in boru hattının ucundaki çeşmeye koşar.
Onunla rekabet edebilmek için Ed hemen fiyatlarını %75 oranında indirir,iki kova daha satın alır,kovalarına kapak takar ve her seferinde dört kova taşımaya başlar.Daha iyi hizmet verebilsin diye gece vardiyaları ve her hafta sonlarında iki oğlunu da çalıştırır.Çocuklar üniversite çağına gelince,onları karşısına alır ve şöyle der,"Elinizi çabuk tutun,gün gelecek bu iş sizin olacak."
Nedense üniversite Ed'in oğulları geri dönmez.Ed'in yanında çalışanları vardır,sendikayla da sorunları (eee gelişmiş ülkenin köyü ne de olsa).Sendika ücret zammı,daha iyi çalışma koşulları diye bastırmakta,işçilerin her defasında yalnızca bir kova taşıması gerektiğinde diretmektedir.
Bill ise,madem ki bu köyde suya ihtiyaç var,demek ki öteki köylerde de olabilir diye düşünmüştür.Yeni bir iş planı geliştirerek düşük maliyetli,süratli ve temiz ve tazyikli su dağıtım sistemini dünya çapında pazarlar.Taşınan suyun her bir kovasından bir kuruş alır,ama her gün milyonlarca dolar nakit akışı sağlar.Dolayısıyla,Bill boru hattı projesini kendi cebine para,köylere de su akıtmak üzere geliştirmiş olur.
Nihayetinde Bill mutlu ve rahat bir yaşam sürerken Ed ömrü boyunca çalışmış,buna rağmen mali sıkıntılarından bir türlü kurtulamamıştır.Son
Nakit Akışı Ölçüm Çeyreği
Ç:Çalışan İ :İş/şirket sahibi
S:Serbest Meslek sahibi Y:Yatırımcı
Her birimiz Nakit Akışı Ölçüm Çeyreği'nin dört diliminden en azından birinde yer alırız.Nerede olduğumuzu gelir kaynağımızın neresi olduğu belirler.Çalışanlarla serbest meslek sahipleri çeyreğin sol tarafında,gelirlerini sahibi oldukları şirketler yada yaptıkları yatırımlardan elde edenlerde çeyreğin sağ tarafında yer almaktadır.
Robert T.Kiyosaki'nin kitaplarında yer alan Zengin Baba liseden ayrılan kişiyi,Yoksul Baba ise yüksek öğrenim görmüş kişiyi karakterize etmektedir. Büyüyünce ne olmak istersin? sorusuna iyi eğitim görmüş fakir baba"Okula git,iyi notlar al,sonra kendine sağlam güvenli bir iş bul" derken ya dolgun maaşlı bir "Ç" çalışan yada yüksek ücret alan tıp dokoru,avukat,muhasebeci gibi bir "S" serbest meslek sahibi olmamı salık verirdi.Kişinin düzenli maaş almasına,yan gelirleri ve iş güvencesi olmasına büyük önem verirdi.
Öğrenimini yarım bırakmış zengin babaysa bambaşka bir öneride bulunurdu:"Okula git,mezun ol,şirketler kur,başarılı bir yatırımcı ol."İşte kitabında Kiyosaki, hayatında "iş güvencesi" yerine yaptığı tercihi olan "mali özgürlüğe" giden yolda zengin babanın öğüdünü izlerken geçirdiği zihinsel,duygusal ve eğitsel süreci anlatmaktadır.
İş güvencesi kavramını aşıp mali güvenceyi yakalamaya hazır olanlar için kitaptan yaptığım alıntıdan hareketle mali özgürlüğe gidilecek yolun kolay olmadığını bununla birlikte yolculuğun sonunda hakedilecek ödülün yeterince tatminkar olacağını, bizleri maddi ve manevi anlamda her bakımdan özgür kılacağını,bizi biz yapan değerleri çevremize de yansıtabileceğimizin de idrakine vesile olacaktır.
Söz konusu kitap, hayatının şu aşamasına kadar bir arayış içinde olan,kovayla su taşımaktan bıkmış ve ceplerinden çıkacak değil,ceplerine girecek nakit akışını sağlamak üzere boru hattı kurmaya hazır kimseler için olduğunu da vurgulamak isterim.
Sözün özü: Hayatta her tercih bir vazgeçiştir aynı zamanda.
Kaynak:Nakit Akışı Ölçüm Çeyreği / Robert T.Kiyosaki – Alfa Yayınları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder