14 Eki 2010

Ordu neden tek tip askerliğe geçmekte diretiyor. - Neşe Düzel'in DoçDr.Suavi Aydın'la yaptığı çarpıcı söyleşi


Türkiye’nin bugün ekonomisiyle, günlük yaşantısıyla, sanatıyla, hukukuyla gittiği ileri yerle, ordu açısından durduğu yer arasında müthiş bir mesafe var. Türkiye, önümüzdeki dönemde dünyayı geliştirecek birkaç motor ülkeden biri olarak gösteriliyor, dünyanın en hızlı büyüyen 16 ülkesi arasında yer alıyor ama, bugün hâlâ ne ordusunun masraflarını ve silah alımlarını denetleyebiliyor, ne 800 bin civarındaki asker sayısını azaltabiliyor, ne askerlik süresini kısaltabiliyor, ne de zorunlu askerlik uygulamasını gevşetebiliyor. Aksine Genelkurmay’ın daha da sert olan “tek tip askerlik” ısrarıyla karşı karşıya kalıyor. Türkiye’de toplum ve hayat değişirken ordu değişmiyor. Askere gitmeyenlerin sayısının her geçen gün artıyor olması bile, bu toplumda ciddi bir askerlik sorunu yaşandığının işareti sayılmıyor. Askerin zihniyeti esnemiyor. Oysa toplum, askerlik süresinin kısaltılmasını, bedelli askerliğin getirilmesini, zorunlu askerliğin AB ülkelerindeki gibi türlü seçeneklerle gevşetilmesini ve vicdani reddin tanınmasını talep ediyor. Peki, ordu uzun süreli zorunlu askerliği niye istiyor? Ordu neden tek tip askerliğe geçmekte diretiyor? 1930’ların ordu anlayışını hangi amaçla sürdürüyor? Toplumun bu çok ciddi meselesini, Türkiye’nin önde gelen sosyal bilimcilerinden tarihçi, sosyolog ve antropolog Suavi Aydın’la konuştuk. Milliyetçilik, etnisite, etnik tarih, modernleşme tarihi, devlet, Türk kimliği, ulusal kimlik sorunu üzerine çalışan, Ankara ve Mardin üzerine araştırmaları olan ve en son kitabı İletişim’den Terzinin Biçtiği Bedene Uymazsa adıyla çıkan Hacettepe öğretim üyesi Doç. Dr. Suavi Aydın Türkiye’de ordu ve askerlik konularında çok net, çok cesur ve çok çarpıcı tesbitlerde bulundu.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder